Ortaklık yönetimleri

2024 Nobel Ekonomi Ödülü; Daron Acemoğlu, Simon Johnson ve James A. Robinson’a verdi.

Üç ekonomist ulusların zenginleşmesi konusunda, coğrafi ve ekonomik açıdan farklı özelliklere sahip ülkeleri kıyaslayarak, kurumların yapısının bu süreçte belirleyici faktör olduğuna ilişkin çıkarımlarda bulunmuşlardı.

Akademinin ekonomi ödülü komitesinin başkanı Jakob Svensson, “Ülkeler arasındaki gelir uçurumunu kapatmak günümüzün en büyük zorluklarından biri. Daron Acemoğlu, Simon Johnson ve James A. Robinson’un çığır açıcı araştırmaları sayesinde ülkelerin neden başarılı olup olamadıklarını daha iyi anlıyoruz” dedi.

Nobel komitesi tarafından yapılan açıklamada, “Hukukun üstünlüğünün zayıf olduğu toplumlar ve nüfusunu kötüye kullanan kurumlar büyüme veya daha iyiye doğru değişim yaratmaz. Ödül sahiplerinin araştırması bunun nedenini anlamamıza yardımcı oluyor” ifadeleri kullanıldı.

Acemoğlu ödülü almasının ardından yaptığı açıklamada, “İyi bir kariyer hayali kurarsınız ama bu, onun çok daha üzerinde, zirvesinde bir şey. Harika bir sürpriz ve onur” dedi.

Nobel Ekonomi Bilimleri Ödülü Komitesi Başkanı Jakob Svensson ödülün gerekçesinde üçlünün kurumlara ilişkin araştırmalarına ve uluslar arasındaki gelişmişlik seviyelerinin farkına yönelik analizlerine vurgu yaptı.

Ödül duyurusunda Avrupalılar dünyanın büyük bir bölümünü sömürgeleştirdiğinde, bu toplumlardaki kurumların da değiştiği ancak bunun bazen dramatik olsa da her yerde aynı şekilde gerçekleşmediği belirtildi.

Duyuruda, bazı yerlerde amacın yerli nüfusu sömürmek ve kaynakları sömürgecilerin çıkarları için kullanmak olduğu söylenirken diğerlerinde ise sömürgecilerin, Avrupalı göçmenlerin uzun vadeli faydası için kapsayıcı siyasi ve ekonomik sistemler kurduğu belirtildi.

Ödüle layık görülen üç akademisyenin, ülkelerin refah düzeylerindeki farklılıkların bir açıklamasının da sömürgeleştirme sırasında ortaya konan toplumsal kurumlar olduğunu gösterdikleri belirtildi.

Duyuru metninde şu ifadeler kullanıldı:
Kapsayıcı kurumlar genellikle sömürgeleştirildiklerinde yoksul olan ülkelerde uygulanmış ve zaman içinde genel olarak müreffeh bir nüfusla sonuçlanmıştır. Bu, bir zamanlar zengin olan eski sömürgelerin şimdi neden yoksul olduğunun önemli bir nedenidir ve bunun tersi de geçerlidir.

Bazı ülkeler, ekstraktif kurumlar ve düşük ekonomik büyüme ile kapana kısılmış durumdadır. Kapsayıcı kurumların hayata geçirilmesi herkes için uzun vadeli faydalar sağlayacaktır, ancak ekstraktif kurumlar iktidardaki insanlar için kısa vadeli kazançlar sağlar. Siyasi sistem onların kontrolde kalacağını garanti ettiği sürece, kimse onların gelecekteki ekonomik reform vaatlerine güvenmeyecektir. Ödül sahiplerine göre, bu yüzden hiçbir gelişme kaydedilmiyor.

Ancak olumlu değişim vaatlerinin inandırıcı olmaması, demokratikleşmenin bazen neden gerçekleştiğini de açıklayabilir. Devrim tehdidi söz konusu olduğunda, iktidardakiler bir ikilemle karşı karşıya kalırlar. İktidarda kalmayı tercih eder ve ekonomik reformlar vaat ederek kitleleri yatıştırmaya çalışırlar, ancak halkın durum düzelir düzelmez eski sisteme dönmeyeceklerine inanması pek olası değildir. Sonunda tek seçenek iktidarı devretmek ve demokrasiyi tesis etmek olabilir.

Ülkeler arasındaki büyük gelir farklılıklarının azaltılması çağımızın en büyük zorluklarından biridir. Ödül sahipleri bunu başarmak için toplumsal kurumların önemini ortaya koydular.

Kamer Daron Acemoğlu kimdir?

1967 yılında İstanbul’da doğdu. Ermeni kökenlidir.Babası hukukçu Kevork Acemoğlu; annesi şair ve edebiyatçı İrma Acemoğlu’dur. İlköğrenimini İstanbul Kadıköy’deki Aramyan Uncuyan Ermeni İlkokulunda tamamladıktan sonra 1986’da Galatasaray Lisesinden mezun oldu.

Lisans derecesini İngiltere’nin York Üniversitesi’nde Matematiksel Ekonomi ve Ekonometri Bölümü’nde (1989) tamamladı; yüksek lisans (1990) ve doktora (1992) derecelerini Londra Ekonomi Okulundan aldı. 1992-1993 yılları arasında Londra Ekonomi Okulu’nda ders verdi. 1993’ten itibaren akademik kariyerine ABD’de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) devam etmektedir. 2000 yılında ekonomi profesörü ve 2019 yılında da, üniversitede bir öğretim üyesine verilebilecek en yüksek unvan olan enstitü profesörü ünvanını almıştır.

MIT’deki akademik kariyerinin ilk yıllarında, The Economic Journal’da yayınlanan “Consumer Confidence and Rational Expectations: Are Agents’ Beliefs Consistent With the Theory?” (Tüketicinin Kendine güveni ve Rasyonel Beklentiler: Faillerin İnançları Teori ile Tutarlı mıdır?) başlıklı makalesi “1996 yılının en iyi makalesi” ödülüne değer görüldü. 2005 yılında ekonomi bilimine en büyük katkıyı yapan 40 yaş altındaki bir bilim insanına her iki yılda bir verilen John Bates Clark madalyasına layık görüldü. Siyaset bilimci James A. Robinson’la birlikte yazdığı Economic Origins of Dictatorship and Democracy (Diktatörlük ve Demokrasinin Ekonomik Kökenleri) 2006 yılında yayımlandı. Kurumların ekonomik gelişim ve siyasal ekonomideki yeri üzerine çalışmaları, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından 2006 yılında Bilim Ödülü’ne layık görüldü.

Acemoğlu ve Robinson’un 2012 yılında yayımlanan Why Nations Fail: Origins of Power, Poverty and Prosperity (Ulusların Düşüşü: Güç, Refah ve Yoksulluğun Kökenleri) adlı kitabı New York Times gazetesinin çok satan kitaplar listesine de girdi. Acemoğlu ve Robinson bu kitapta, uluslararasındaki refah farklarının ana nedeninin coğrafi, tarihi ya da kültürel faktörler olmadığını; farklılığın temel nedeninin ulusların sahip olduğu ekonomik ve siyasi kurumların niteliğinde yattığını öne sürmüştür.

Klasik büyüme ve kalkınma teori ve modellerine farklı bir perspektifle yaklaşımı nedeniyle Sosyal Bilimler dalında 2013 yılı T.C. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nün, Acemoğlu’na verilmesi uygun görüldü. Acemoğlu’na ödülü, 24 Aralık 2013 tarihinde gerçekleşen törende Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından verilmiştir.

Utrecht, Bilkent, Bath, Boğaziçi ve Atina üniversiteleri ile Paris’teki École Normale Supérieure tarafından fahri doktor unvanıyla ödüllendirilen. Acemoğlu’na 2019 yılında MIT tarafından “Enstitü Profesörü’, 2021 yılında İngiliz Akademisi tarafından Onur Üyesi unvanı verilmiştir.

2024 Nobel Ekonomi Ödülü, kurumların oluşumu ve refaha etkilerine ilişkin çalışmalarından dolayı Simon Johnson, James Robinson ile birlikte Acemoğlu’na layık görülmüştür. Acemoğlu, Nobel Ekonomi Ödülü kazanan ilk Türk ve Orhan Pamuk ve Aziz Sancar’dan sonra Nobel Ödülü kazanan üçüncü Türk olmuştur.

Acemoğlu, Review of Economics and Statistics ve Journal of Economic Growth dergilerinin yardımcı editörlüğünü yürütmektedir. Bilim Akademisi üyesidir.

Acemoğlu, oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırmalarıyla tanınan ve Aralık 2017’den beri MIT’nin Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri Bölümü Başkanlığı’nı yapan Prof. Asuman Özdağlar ile evlidir ve çiftin Arda ve Aras adlarında iki erkek çocuğu vardır.

Eleştiriler
Daron Acemoğlu 2008 küresel finansal krizi ertesinde yayınlanan bir makalesinde, krizin iktisatçıların daha önce kabul etmiş olduğu belli başlı varsayımları sorgulaması için bir fırsat olduğunu öne sürmüş ve bu varsayımları veri alan iktisatçılar arasına kendisini de dahil etmiştir. Robinson ve Verdier ile birlikte yazdığı “Hepimiz Daha Çok İskandinavlar Gibi Olamaz mıyız?” kapsamlı bir sosyal güvenlik ağına, refah devletine ve daha sınırlı eşitsizliğe dayalı toplumlar.” “Bütün ülkeler daha geniş bir güvenlik ağı ve daha eşitlikçi bir yapıyla ‘İskandinavyalılar’ gibi olmak isteyebilir” sonucuna vardılar, ancak ABD “acımasız [kapitalizm] lideri” olmaktan çıkarsa, ekonomik büyüme tüm dünya küçülürdü. The New York Times için 2015 yılında yazdığı bir yazıda ABD’nin İskandinav modelini benimsemesine karşı çıktı. Tekrar savundu: “ABD vergilendirmeyi Danimarka seviyelerine yükseltirse, büyüme ve refah için olumsuz sonuçlarla birlikte girişimciliğin ödüllerini azaltacaktır.” İskandinavya’nın yoksulluğu azaltma, vatandaşları için eşit koşullar yaratma ve daha yüksek sosyal hareketlilik deneyimine övgüde bulundu. Bu, ampirik olarak ABD’nin ekonomik büyümesinin acımasız ve sevimli politikalardaki ayrışmadan önce geldiğini ve gelişmiş ülkeler için eşitsizlik ile yenilik arasında bir ilişki olmadığını savunan Lane Kenworthy tarafından eleştirildi.

Kurumların nasıl oluştuğu ve refahı nasıl etkilediği konusundaki çalışmalarından dolayı 2024 yılında Simon Johnson ve James Robinson ile birlikte Nobel Ekonomi Ödülüne layık görülmüştür. Orhan Pamuk ve Aziz Sancar’dan sonra Nobel Ödülü kazanan üçüncü Türk, Nobel Ekonomi Ödülü kazanan ilk Türktür.

Siyasal ekonomi, ekonomik kalkınma, gelir ve ücret dengesi eşitsizliği, ekonomik büyüme, çalışma ekonomisi, iktisat teorisi ve beşeri sermaye ve eğitim alanlarında çalışmaları bulunur. 1993 yılından beri ABD merkezli Massachusetts Teknoloji Enstitüsünde (MIT) profesör olarak ders vermektedir.

Siyaset bilimci James A. Robinson’la birlikte yazdığı Diktatörlük ve Demokrasinin Ekonomik Kökenleri (2006) ve Ulusların Düşüşü: Güç, Refah ve Yoksulluğun Kökenleri (2012) adlı eserleri çok sayıda ödüle değer görülmüştür. 2021 yılı itibarıyla IDEAS/RePEc araştırma veri tabanına göre dünyadaki en çok alıntı yapılan ilk 10 ekonomist arasında gösterilmektedir.

Ödüller
2006: TÜBA Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülü
2013: Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü
2017: Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası
2024: Nobel Ekonomi Ödülü

Yorumlar

0 Yorumlar

İlgili Yazılar

1 of 26

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

GIPHY App Key not set. Please check settings