Rüzgar santralleriyle ilgili yaygın endişelerden biri, pervanelerin acımasız olduğu söylenen kuşlar, özellikle de büyük kuşlar üzerindeki etkileridir. Çevre Bilimi ve Teknolojisi dergisinde yayınlanan son araştırmada Cenevre Üniversitesi’nden Erik Katovich bu korkuları yalanladı.
Katovich, son 20 yılda rüzgar enerjisi üretimini önemli ölçüde artırdıkları Amerika Birleşik Devletleri’ne odaklandı. 2000 yılında 2,6 GW kurulu kapasiteye sahipken, 2020 yılında 122 GW’a ulaştılar. Çeşitli çalışmalar daha önce bireysel konumların bireysel kuş türleri üzerindeki etkisini analiz etmiş olsa da Katovich, eyalet çapında bir analiz için popüler vatandaş bilimi projesi Christmas Bird Count’tan elde edilen verileri kullandı.
Yel değirmenlerinin kuş popülasyonu üzerindeki herhangi bir etkisinin, asırdan fazla süredir devam eden projede sayılan kuş sayısından bilinmesi gerektiğini öne sürdü. Ancak hiçbir etki bulamadı. Anemonların popülasyon üzerinde ne mutlak sayılarda ne de büyük kuşlarla (kartallar ve çeşitli yırtıcı kuşlar) sınırlı bir etkisi yoktur.
Ayrıca petrol ve gaz çıkarılan bölgelerdeki kuş popülasyonunu da karşılaştırdı. Bu da geçtiğimiz on yıllarda önemli ölçüde arttı; 2007’de 37 milyon metreküpten 2020’de 740 milyon metreküpe çıktı. Ancak burada kuş sayısı ortalama yüzde 15 azaldı ve bunu çeşitli faktörlere bağlıyor: gürültü, hava kirliliği, nehirler, göletler ve diğer yuvalama alanları üzerindeki etkiler.
Katovich medyadaki haberlere baktığında durum tersine döndü. 2020 yılında, yazarların yel değirmenlerinin kuşlar üzerindeki iddia edilen olumsuz etkileri hakkında yazdığı 173 kadar makaleyi ve sondajının etkisi hakkında yalnızca 46 makaleyi sıraladı.
Yorumlar
0 Yorumlar