Osmanlı saray mutfağının vazgeçilmezi; “Gerze Hacıkadı” tavuğu

Antalya’da bu yıl 11.’si düzenlenen Yöresel Ürünler Fuarı’nda “Gerze Hacıkadı” adıyla bilinen tavuk türü görücüye çıkarıldı. Yetiştirmesi 6 ay süren Gerze tavuğunun tanesi yaklaşık 3 bin 500 Türk lirasına satılırken, kökeni ise tüm tavuk ırklarının atası olarak bilinen Kırmızı Orman Tavuğu (gallus gallus) türüne dayanıyor.

Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX)üçüncü gününde de hız kesmeden devam etti. Fuarda ziyaretçilere ve tavuk üreticilerine Sinop’ta nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan ve üretimi yapılarak sayısı artırılan Gerze Hacıkadı tavuğu tanıtıldı. Türkiye’de tescil edilen iki tavuk türünden biri olan Gerze tavuğunun tanesi yaklaşık 3 bin 500 Türk lirasına satılırken, kökeni ise tüm tavuk ırklarının atası olarak bilinen Kırmızı Orman Tavuğu (gallus gallus) türüne dayanıyor.

Bu türün üretim süreci ise oldukça zor, üretim verimi düşük olduğu için maliyetinin yüksek olmasıyla birlikte diğer tavuk türlerinin üretiminden kesimine uzanan süre 40 gün civarındayken Gerze Hacıkadı türünde bu süre yaklaşık 6 ay olarak açıklandı.

Sinop Genç Girişimciler Kurulu ve Hacıkadı Üretim A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Melih Çınar, Hacıkadı tavuğunun bir zamanlar Osmanlı saray mutfağının vazgeçilmezi olduğunu söylerken, “Ancak nesli neredeyse tükenen Gerze Hacıkadı tavuğu genç girişimcilerimizin başlattığı sosyal sorumluluk projesi ile korunup, markalaşıp, ticareti değeri artırılarak dünyaya açılmaya hazırlanıyor” dedi.

Sinop TSO bünyesindeki Genç Girişimciler Kurulu üyelerinden oluşan 10 girişimci ortaklığında kurulan Hacıkadı Üretim Anonim Şirketi tarafından başlatılan projenin ardından Hacıkadı tavuğunun sayısının 10’dan bin 500’e ulaştığını kaydeden Çınar, “Yerel ırkı korumak için 2 yıldır çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Eti ve yumurta kalitesinin diğer tavuklardan farklılığına işaret eden Çınar, Hacıkadı tavuğunun yetiştirilme süresinin 6 ayı bulduğunu belirtti. “Biz Hacıkadı tavuğunu yetiştirirken kuzu muamelesi yapıyoruz” diyen Çınar, Hacıkadı tavuğunun etinin de kuzu eti fiyatından satılabileceğini ifade etti.

Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji bölümünde görev yapan Doç. Dr. Demir Özdemir, “Türkiye’de iki tavuk türü ön plana çıkıyor. Bunlardan biri Denizli horozu olarak uzun ötüşüyle bilinen tür ve diğeri de Gerze Hacıkadı tavuğu. Ancak Gerze tavuğu Denizli horozu türü kadar şanslı değil ne yazık ki. Çünkü bu ırkın öne çıkan herhangi bir özelliği şimdiye kadar hiç lanse edilmemiş. Narin bir ırk, biraz daha yabani formda bir ırk. Bu sebepten dolayı da bugüne kadar popülasyon oldukça düşmüş. Ankara Tavukçuluk Araştırma Enstitüsü tarafından koruma altında bu ırk, koruma sürüsünde yüz birey var. Tavuklarda metabolik hız fazladır, yüz birey sayısı anormal derecede korkutucu ve bu ırkı kaybedebiliriz” dedi.

arihi kaynaklara bakıldığında da Gerze tavuğunun adı birçok yerde geçiyor. 1931 yılında Salih Zeki tarafından eski Türkçe ile yazılan kitapta Gerze tavuğu ile ilgili olarak “Yakışıklı ve nefis etli” şeklinde bir tabir karşımıza çıkıyor. Kitapta aynı zamanda Fransa’nın kendi özgü olarak kabul ettiği “La Fleche” adındaki tür ile arasındaki benzerlikten de bahsediliyor.

Özellikle Fransa’ya özgü bir tür olan La Fleche tavuğuna benzerliğiyle dikkat çeken türün yapılan araştırmalar sonucu sadece morfolojik olarak değil genetik olarak büyük ölçüde benzediği ortaya konuldu. Doç. Dr. Demir ÖZDEMİR, “İki tür arasındaki benzerliği ortaya koymak için araştırmalar yaptık. 22 adet Hacıkadı tavuğu türünden kan ve tüy örnekleri aldık, tüyleri uygun şekilde parçalayarak mitokondriyal DNA’yı elde ettik. Daha sonra da gen ile ilgili bir PCR işlemi yaptık. La Fleche örneklerini ise yetiştiricilerden elde ettik. Buradan elde ettiğimiz mitokondriyal DNA’ları Yeni Nesil Dizilememe dediğimiz yöntemle değerlendirdik. Sonuç olarak genetik yapıları aynı ve bu müthiş bir benzerlik. Kırmızı Orman Tavuğu ile de yaptığımız karşılaştırmalar sonucu Gerze tavuk ırkının evcilleştirilmeye daha yatkın olduğunu gördük” dedi.”

“Bilimsel anlamda da et kalitesinin merak edildiğini belirten Özdemir, “Etin lezzetini kontrol eden genleri tespit etmeye çalışıyoruz, doktora öğrencilerimiz bu konuda çalışmalarını yürütecekler, tabi ki amacımız bu kısıtlı popülasyonun sayısını araştırmak ve bunu yaparken hayvanın da lezzet kalitesini artırmak” şeklinde konuştu.

Yorumlar

0 Yorumlar

Exit mobile version