Eskişehir’de bulunan Karacahisar Kalesi’nde ilk kez 1999 yılında tarihçi Prof. Dr. Halil İnalcık ve Prof. Dr. Ebru Parman tarafından başlatılan kazı çalışmalarını 2011’den bu yana AÜ Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Altınsapan yürütüyor.
Kazı başkanı Altınsapan tarafından 2011-2014 yılındaki 3 yıllık çalışmada farklı formlarda 96 adet ok ucu bulundu. Ok uçlarını şekillerine göre gruplara ayıran Altınsapan, bu savaş aletlerinin neden farklı formlarda kullanıldığını araştırmaya başladı.
Altınsapan, AÜ Fen Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abidin Kılıç ile gerçekleştirdiği çalışmada ok uçlarının şekillerinin menzillerini etkilediğini ortaya çıkarttı. Çalışma sonunda Osmanlı’nın ilk fethinde kullandığı okların menzillerinin 216 ila 260 metre arasında olduğu belirlendi.
“OSMANLI ORDUSUNUN YAYLARINDAN ÇIKAN OKLAR”
Prof. Dr. Erol Altınsapan, 2011-2014 yıllara arasında gerçekleştirdiği Karacahisar Kalesi araştırmaları ve kazıları sonucunda yaklaşık 6 bin metrekare alana yayılmış ok uçları ele geçirdiklerini kaydetti.
Ok uçlarının dağınık şekilde bulunmasının nedenini araştırdıklarını ifade eden Altınsapan, şöyle konuştu:
“1288 yılından itibaren gerçekleşen çatışmanın izleri olduğunu belirledik. Bu taarruzda okların dağınık olması nedeniyle Osmanlı ordusunun yaylarından çıkan oklar olduğunu tespit ettik. Orta Çağ’a ait bu ok uçlarını geçen yıl şekillerine göre gruplara ayırdık. Bunun ardından 8 ayrı tipteki ok uçlarının aynı formlarda olmasının nedenlerini araştırdık. AÜ Fen Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Abidin Kılıç’a söz konusu ok uçlarının şekilleri üzerine çalışma yapma talebini ilettim. Kılıç, ok uçlarının ağırlıkları ve formlarına bakarak yaptığı özel bir formülle çalışmalarını sonuçlandırdı. Hangisinin daha hızlı ve ne kadar mesafeye ulaştığını belirledik. Orta Çağ’ın en önemli silahlarından olan okların, bu form değişikliğin belli nedenlerle yapıldığı sonucunu elde ettik. Disiplinlerarası yaptığımız bir çalışmayla ok uçları üzerine ilki başardık. Bu çalışmayla erken Osmanlı döneminde kullanılan ok uçlarının farklı formlardan olmasının nedenlerinin bazılarını ortaya çıkarttık. Saniyede 50 metre hızla atılan, ucu 5, sapı 30 gram ağırlığı standart veri olarak belirleyerek okların menzil hesabını yaptık.”
Altınsapan, çalışmayı Abidin Kılıç ve kazı başkan yardımcısı Ali Gerengi ile yayın haline getireceklerini bildirdi.
Kılıç ise sosyal bilimlerde yapılan bu çalışmanın fizik gibi bir alanla sonuç üretmesinin heyecan verici olduğunun altını çizdi.
Çalışmada ok uçlarının kütlesi ve şekline göre hareketleri sırasında oluşacak sürtünmeyi hesapladıklarını anlatan Kılıç, şunları kaydetti:
Atış hareketlerinde bazı sabitleri kabul ederek, bunların teorik hesaplamalarını yaptık. Daha sonra fizikteki bazı araçları kullanarak menzillerini hesapladık. Çalışma daha da geliştirilebilir. 8 tip ok üzerinde hesaplamalar yaptık. Bir ok 260 metre, başka bir ok ise 216 metre menzile sahip. Bu da ok uçlarının bilinçli olarak farklı amaçlar için farklı tiplerde üretildiğini gösterdi.
Yorumlar
0 Yorumlar
GIPHY App Key not set. Please check settings